Raúl Gonzalez Blanco, 90'lı yılların ikinci yarısından 2000'lerin sonuna kadar Avrupa futbolunun her zaman en iyi 5 forvetinden biri olmuş Real Madrid takımında efsane haline gelmiş futbolcu. Madrid şehrinin gittikçe gölgede kalan takımı Atletico'da keşfedilen Raúl'un eflatun beyazlı takıma geçmesi sadece 2 yıl sürecektir.
1994 yılında Real Madrid formasıyla profesyonel olarak futbol oynamaya başladı, forvet dediğimize bakmayın orta saha olarak başladığı bu uzun kariyerinde sol çizgide de yetenekleri sergileme fırsatı bulmuştur. Ancak Raúl diyince akla gelen o klas golleri sıralayabilmesi için kaleye olabildiğince yakın olması gerektiğinin farkına bir süre sonra antrenörleri de varacak ve değişilmez oyuncu haline gelecektir. Real forması ile La Liga'da attığı 296 gol ona bu alandaki en golcü futbolcu ünvanına sahip olma fırsatını verdi. Bu goller Raul'a Real Madrid kariyeri boyunca 6 adet La Liga Şampiyonluğu görme imkanı sağladı.
3 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu yaşayan Raúl bu mücadele attığı 66 gol ile Gerd Müller'e ait olan rekora da ortak olmayı başardı. Gerd Müller gibi bir efsane ile modern futbol çağında eşit sayıda gol sayısına ulaşmak bile Raúl efsanesini anlatmak için yeterli olacaktır.
Avrupa'nın en büyük ve en iyi oyuncularını toplayan kulüpten kimler geldi geçti, ama gelen bütün teknik direktörlerin tahtaya yazdığı ilk isim hep o oldu. Bizim futbolumuzda da örneklerine rastladığımız bayrak futbolcu kalıbına tamamı ile uygundu. 20009-2010 sezonunda Jose Mourinho'nun takımın başına geçmesiyle efsanesi olduğu takımdan ayrılma ve başka ülke topraklarında da sanatını sergilemesi gerektiğini düşünen Raúl Schalke'ye transfer olur.
2 sezon boyunca Alman futbol severlerin gözlerindeki pası ayağındaki klas ile temizleyen oyuncu, takımının Almanya Kupası ve Almanya Süper Kupası'nı kazanmasında büyük rol oynar. 2 yıl süren Almanya macerasından sonra futbollarını geliştirebilmek için kariyerinin sonuna yaklaşan başarılı oyuncuları ülkelerine getiren Katar'ın Al-Sadd takımına transfer olan Raúl, ülkesinden uzakta sanatını icra etmeye devam etmektedir.
Sadece saha içinde değil saha dışında da karakterli bir insan olduğunu ortaya koymuştur efsane futbolcu, kendisini keşfedip Real Madrid kapılarını açan Jorge Valdano'ya olan gönül borcunu ilk oğluna ismini vererek gidermiştir. Kendisine örnek aldığı bir başka efsane futbolcu Hugo Sanchez'e olan hayranlığı nedeniyle de ikinci oğluna Hugo ismini vermiştir. Ayrıca her attığı golden sonra yüzüğünü öpmesi eşine duyduğu sevgiyi gösterme biçimi olarak dikkat çekmektedir.
Dün Real Madrid'in geciken teşekkürü edebilmek amacıyla düzenlediği maçta bile attığı golle Raúl'un bize anlatmaya çalıştığı şey: form geçici, klas kalıcıdır.