Fuat Çapa tek başına gitmemişti Ankara'dan, geçtiğimiz sezonun ortasında kiralanan ve attığı gollerle kalitesini belli eden, kısa sürede taraftarın gönlünde taht kuran Björn Vlemincx'de Fuat Çapa ile gitti bundan yönetimin bu transferin üzerinde durmamasının da payı büyük, orta sahanın iki önemli oyuncusu Randall Azofeifa ve Cem Can'da Kayseri'ye doğru yola çıkmışlardı. Defansın merkezinde büyük bir çıkış yapıp takımın liderliğine soyunan Aykut Demir'i Trabzon'a gönderen yönetim, Hurşut Meriç, Kerim Zengin, Debatik Curri gibi takımın geniş kadrosunda yer alan bir çok isimle yollarını ayırdı. Bu hamlelerden sonra Gençlerbirliği taraftarları arasındaki konuşmalara bizzat şahit olduğumdan biliyorum, kombine biletler satışa çıktığında bir süre takımın defansından forvetine kadar en önemli oyuncularını gönderen yönetimi protesto etme ihtimali ortaya çıktıysa da daha sonra tekrar biletleri alma yoluna gitti Alkaralar grubu başta olmak üzere.
Gidenler olduğu gibi gelenler de oldu elbette, camianın kendi çocuğu olarak adlandırdığı Metin Diyadin teknik direktörlüğe getirildi, Aykut'tan boşalan stoper bölgesine 32(!) yaşındaki Sedat Bayrak takviyesi yapıldı, burada elbette genç Milli takımda oynayan potansiyelli oyunculara da görev veriliyor ama yeterlilik oldukça tartışılır. Ordu'dan Bogdan Stancu ve Nizamettin, Mersin'den Gosso ve Serkan, Paderborn'dan Deniz Naki, Partizan'dan Smiljianic ve Pescara'dan beklenen çıkışı bir türlü gerçekleştiremeyen Mervan Çelik transfer edildi.
Hazırlık dönemindeki maçlar tam olarak bilgi vermiyordu takım hakkında, çok istikrarsız sonuçlar alıyordu Gençler, adı sanı duyulmayan Romanya Ligi takımına kaybedip, İspanyol temsilcisi Malaga'yı devirebiliyordu. Herkesin beklediği ve korkulan son ligin başlamasıyla ortaya çıktı. İlk 7 haftada sadece 4 puan toplayabildi kırmızı-siyahlılar. En büyük sorun gol yollarında yaşanıyor, deplasmanda zaten gol atamıyor takım, ancak şansızlıktan dolayı değil, pozisyon üretkenliği neredeyse sıfır. Mervan, Nizamettin, Jimmy, Oktay gibi lig standartlarında yaratıcı sayılabilecek oyunculara da sahip takımın oynadığı oyun hiçbir şeye benzemiyor ve oyuncular dağınık, savruk bir görüntü içerisindeler.
Kapkara bir tablo ortaya koyup taraftarları umutsuzluğa sürüklemek doğru değil, elbette çözüm için bir kaç yol var, ancak Başkan İlhan Cavcav'ın muhtemel hamlesi alınacak ilk kötü sonuçtan sonra bugüne kadar hep yaptığı gibi antrenörle yani Metin Diyadin'le yolları ayırmak olacaktır. Cavcav'ın bu takıma büyük katkıları olmuştur, çok iyi bir model oluşturmuştur, ancak her transfer döneminde eldeki bütün iyi oyuncuları çıkarıp bonservis bedeli ödemeyeceği oyuncuları getirip takıma doldurarak her sezon kumar oynuyor, umalım Ankara'nın bu köklü takımı şu an bulunduğu yerden kurtulsun ve gelecek sezondan itibaren doğru bir yönetim yapılanması ile yeni baştan bir yol haritası çizsin. Başkentin güçlü bir temsilciye ihtiyacı var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder