9 Haziran 2014 Pazartesi

Dünya Kupası Sürpriz Takımlar Serisi: Şili

Güney Amerika'nın coğrafi olduğu kadar, futboluyla da enteresan ülkesi Şili. Yaklaşık 17 milyon kişinin yaşadığı bu ülkede toplumu bir araya toplayan en önemli faktör Dünya'nın geri kalan çoğunluğunda da olduğu gibi futbol. Dünya Kupası hemen öncesinde bu güzel ülkenin takımını inceleyeceğiz.


Güney Afrika'da oynanan 2010 Dünya Kupası'nda gösterdikleri oyunla izleyenlerin ağzına bir parmak bal çalmıştı Şili, Arjantinli Marcelo Bielsa'nın başında olduğu takım şampiyon olan İspanya'yı belki de en zorlayan ekipti. Bielsa futbolu az çok takip eden herkesin bildiği üzere bu oyunun bütün enteresanlıklarını sergilemeyi kendine görev edinmiş bir futbol sanatçısı, 2010 yılında da öyle yaptı ve takımı kazanılan her topta bir ok edasıyla fırlayarak karşı kaleye hücum etmeye çalıştı kimi zaman savruk bir oyuna sebep olsa da bu anlayış çoğu takımı ters geldi ve Şili turnuvayı izleyen taraflı tarafsız herkesin gönülden desteklediği bir takım haline geldi.


Aradan geçen 4 yılda bazı değişiklikler oldu elbette, öncelikle Marcelo Bielsa'nın yerine Claduio Borghi aldı ancak Dünya Kupası Elemeleri'nde oynadığı ilk üç maç sonucunda galibiyetle tanışamayınca görevine son verildi. Teknik direktör boşluğunu Bielsa'nın da vatandaşı olan Jorge Sampaoli ile kapattılar. Kalan maçlarda gösterilen performans ile Dünya Kupası'na direkt katılma hakkını elde eden Şili, ummadığı kadar zorlu takımlarla bezeli bir gruba düştü.


B Grubu'nda son Dünya şampiyonu İspanya ve onun finalist rakibi olan Hollanda ile beraber, Asya Elemelerinden gelen Avustralya ile eşleşti Şili. Bu grupta Avustralya'nın bırakın puan almayı gol atmasının bile son derece zor olduğu düşüncesindeyim giderek zayıflayan kadrosu ve eldeki büyük liglerde oynayan oyuncuların yaşlılığı bu duruma sebep oluyor. Diğer 3 takım arasında ise kıyasıya bir rekabet olacağı su götürmez bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Son şampiyon İspanya'nın yaşlansa da hali hazırda Dünya'nın en gösterişli takımı olduğunu göz önüne alırsak, Şili'nin bu gruptaki asıl rakibi eski gücünden oldukça yoksun durumda olan Hollanda. Van Gaal liderliğinde kupaya rahatlıkla gelen portakallar, hala iyi bir hücum takımı hüviyetinde ancak savunmasındaki oyuncuların yaş ortalaması 20'lerin biraz üzerinde ve uluslarası tecrübeden yoksun futbolculardan kurulu, Şili'nin en önemli gücünün hücum olduğu göz önünde bulundurulursa Hollanda karşısında gol ve goller bulacağını söylemek kahinlik olmaz. Hollanda teknik direktörü Van Gaal'in temkinli açıklamaları da gruptaki işlerinin ne denli zor olduğunu kanıtlar nitelikte. Deneyimli teknik adam grupta herkesin puan kaybında bulunacağını düşünüyor ve Şili'nin oldukça 'değişik' bir takım olduğunu söylüyor.


Şili sahaya genellikle 3-4-3 formasyonuyla çıkıyor. Savunmayı savaşçı oyunculardan kuran Sampaoli orta sahada ise yaratıcı ayaklara sahip, Juventus ile harika bir sezon geçirip Avrupa'da çok fazla takımı peşinde koşturan Arturo Vidal hem takımın hem de orta sahanın maestrosu konumunda, hücumun nasıl şekilleneceğini belirliyor ve sık sık attığı goller ile de takımına skor olarak da  katkı sunuyor. Kanatlarda ise İsla ve Mena(Beausejour da olabilir) iki yönlü oyunları ile savunma ve hücumu çoklama görevindeler. Hücum bölgesinde ise Barcelona'da aldığı süreyi fazlasıyla iyi değerlendiren Alexis Sanchez bulunuyor, yaptığı koşular ve arkadaşlarına yarattığı pozisyonlar ile rakiplerin canını yakmaya hazır durumda görünüyor.

Şili bu turnuvada Güney Afrika'da yaptığından daha fazlasını yapabilme kapasitesi bulunan bir takım özellikle Avrupalı rakiplerine ters gelen oyun yapılarıyla çok takımın başını ağrıtacağa benziyor. İspanya, Hollanda ve Avustralya'nın bulunduğu gruptan çıkmalarını beklediğim takım, sonraki turdaki muhtemel Brezilya eşleşmesinde de ev sahibine kolay kolay geçit vermeyecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder